ATATÜRK´ÜN HAYATI

Atatürk´ün Hayatı

26.12.2017 786

Atatürk´ün Hayatı

Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Kendisine Mustafa adı verildi. İlk öğrenimine annesinin arzusu üzerine Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde başladı. Kısa bir süre sonra devrinin şartlarına göre modern eğitim veren Şemsi Efendi Okulu’na geçerek ilkokulu burada bitirdi. 1893 yılında Selanik Askerî Rüştüyesi’ne girdi. Matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi’den “Kemal” adını aldı. Böylece adı “Mustafa Kemal” oldu. Selanik Askerî Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra 1896 yılında Manastır Askerî İdadisi’ne başladı. Bu okulda ileride büyük bir hatip olarak tanınacak Ömer Naci ile arkadaşlık etti. Edebiyata olan ilgisi, onda gelecekteki hitabet ve yazılı anlatım ustalığının temelini oluşturdu. Manastır Askerî İdadisi’ndeki tarih öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey Mustafa Kemal’in tarihe, özellikle Türk tarihine ilgi duymasında başlıca etken oldu. Manastır Askerî İdadisi’ni bitirdikten sonra 1899 yılında İstanbul’da Harp Okulu’nun piyade sınıfına yazıldı. Bu okuldaki öğrenciliği sırasında arkadaşlarıyla birlikte hürriyet fikirlerini yaymak amacıyla gizli olarak el basması bir gazete çıkardı. 1902 yılında Harp Okulu’ndan teğmen rütbesiyle mezun olarak Harp Akademisi’ne girdi. 1903 yılında ikinci sınıfa geçerek üsteğmenliğe yükseldi. 1905 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’nden mezun oldu.

Mustafa Kemal, Harp Okulu ve Harp Akademisi’ndeki öğrenciliği sırasında ülke ve millet sorunlarıyla yakından ilgilenmiş, aydın ve ileri fikirli bir subay olarak tanınmıştı. Bu nedenle Harp Akademisi’nden mezuniyetini takiben yönetim karşıtı fikirlerinden dolayı kısa bir süre göz altında tutuldu. 1905 yılında Şam’daki V. Ordu emrine atandı. Aynı yıl bazı arkadaşlarıyla birlikte gizli olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Bu cemiyetin Beyrut, Yafa ve Kudüs’te şubeleri açıldı. 1906 yılında gizlice Selanik’e giderek aynı cemiyetin bir şubesini açtıktan sonra geri döndü. Selanik’teki şube aynı yıl Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ne katıldı. Selanik’te gizli olarak faaliyet gösteren bu cemiyet 1907 yılında Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşti.

Mustafa Kemal aynı yıl Kolağası rütbesini aldı. Daha sonra merkezi Manastır’da bulunan III. Ordu karargâhına atandı. Karargahın Selanik’teki kurmay şubesinde çalışmaya başladı. Kendisine Selanik’teki görevine ek olarak Üsküp-Selanik arasında Doğu Demiryolu Müfettişliği görevi verildi. Meşrutiyetin ilanını takiben İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez Komitesi’nce Meşrutiyet’in ilanını takiben baş gösteren tepkileri önlemek için Trablusgarp’a gönderildi. Buradaki huzursuzluğu giderdikten ve devlet otoritesinin kurulmasını sağladıktan sonra Ocak 1909’da Selanik’e döndü. III. Ordu Selanik II. Redif Tümeni kurmay başkanlığına getirildi. 15/16 Nisan 1909’da İstanbul’daki 13 Nisan 1909 ayaklanmasını (31 Mart Olayı) bastırmak üzere Hüseyin Hüsnü Paşa komutasındaki Hareket Ordusu’nun kurmay başkanı olarak Selanik’ten İstanbul’a hareket etti. Daha sonra bu ordunun komutanlığını Mahmut Şevket Paşa, kurmay başkanlığını Binbaşı Enver Bey üstlenecektir. Hareket ordusunun İstanbul halkına yayınladığı ilk bildiriyi bizzat kaleme aldı. 1909 yılı içinde Selanik’te toplanan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ikinci büyük kongresine Trablusgarp delegesi olarak katıldı. Bu kongrede ordunun siyasetten çekilmesini, cemiyetin halkın içindeki teşkilatını genişleterek millete dayanan bir siyasi parti hâline getirilmesini savundu. Görüşlerinin cemiyetin önde gelenlerince paylaşılmaması nedeniyle, kendini cemiyetten uzak tutarak askerî görevine verdi. Mustafa Kemal II. Redif Tümeni kurmay başkanlığından yeniden III. Ordu karargâhına atandı. 1910 yılında Mahmut Şevket Paşa’nın yanında Arnavutluk’ta baş gösteren ayaklanmanın bastırılması harekâtına katıldı. 1911 yılında Trablusgarp Savaşı’na gönüllü olarak katıldı. Rütbesi binbaşılığa yükseltildi. Tobruk bölgesinde komutasındaki yerli kuvvetlerle yaptığı bir baskın taarruzunda İtalyanlar’a ağır kayıplar verdirdi. 1912 yılı içinde Derne’de İtalyanlar’a karşı başarıyla mücadeleye devam etti. Buradan Balkan Savaşı’na katılmak amacıyla İstanbul’a döndü. Kendisi Gelibolu’da görevlendirildi. 21 Temmuz 1913’te kurmay başkanlığını yaptığı Bolayır Kolordusu Edirne’yi Bulgarlar’dan geri aldı. Aynı Yıl Sofya Askerî Ataşeliği’ne atandı.

Mustafa Kemal Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine kendisine aktif görev verilmesini istedi. Bunun üzerine 1915 yılı başında Esat Paşa (Bülkat) komutasındaki III. Kolordu’ya bağlı olarak Tekirdağ’da kurulacak 19. Tümen Komutanlığı’na atandı. Çanakkale cephesinde 19. Tümen komutanı, daha sonra Anafartalar Grubu komutanı olarak büyük başarı kazandı. Savaş sırasında rütbesi albaylığa yükseltildi. Çanakkale savaşlarının sonlarına doğru Çanakkale’den Edirne’ye nakledilen XVI. Kolordu komutanlığına atandı.